Yalnızca TRT nin yayın yaptığı zamanlarda pazar günleri; sabahları çizgi film, öğleden sonraları da futbol demekti.
Johanna Spyri tarafından 1880 lerde yazılan ve yıllar sonra tüm dünyada İsviçre'nin simgelerinden biri olan tatlı, akıllı, yardımsever küçük kız Heidi, yine o yıllarda bir pazar günü ilk kez ekranlardan bizlere ulaştı...
İsviçre'nin değeri olarak tarihte yer alsa da, Heidi ve Johanna Spyri'nin bu eserine taşıdığı tüm karakterler dünyanın pek çok yerinde var olan gizli kahramanlar aslında...
Kırmızı yanaklı, çakmak çakmak bakan gözleriyle çobanlık yapan çocuklarımız, sert mizaçları sıra torunlarına gelince pamuk şekeri olan dedelerimiz, hayat telaşesinden payını aldığı için çocuklar kendini kurtarsın diye türlü çabalara giren yarı tatlı yarı sert akrabalarımız, yaz tatili dostluklarına adını yazdıran şehirli yeğenlerimiz...
Hepsi Heidi hikayesinden birer karakter...
Ve elbette Heidi ile birlikte ünlenen Saint Bernard ırkı, sakin hatta çok yavaş, sevimli, iri cüsseli çoban köpeği Joseph...
Tıpkı bizim Aksaray Malaklımız gibi...
Ülkemizin yerli köpek ırklarından olan Aksaray Malaklısı da Heidi'nin Saint Bernard ırkı köpeğinden farklı değil...
Çobanlarımızın eli kolu, en güvenilir yardımcısı, dost canlısı, sakin, iyi huylu köpekleri Aksaray Malaklıları...
Ve İç Anadolumuzun köylerinde halen hayvancılık yapan ailelerin çocuklarının Joseph'i, Aksaray Malaklıları...
Her ne kadar Aksaraylılar tarafından sahip çıkılıp tanıtımı için çalışılsa da Aksaray Malaklıları yeterince bilinmiyor...
Güney'den Ankara'ya karayolu ile giderken Aksaray yolu üzerindeki kavşakta bulunan heykeli sayesinde dikkat çekmeye çalışan Malaklı, Evliya Çelebi tarafından Anadolu Aslanı adı ile de anılmış önemli değerlerimizden...
Belki biz bir isim koymadık ama hepsi birer Heidi olan çocuklarımız, hepsi birer Joseph olan Aksaray Malaklılarımız var...
Elbette küreselleşen dünyada Heidi ve diğer tüm güzel değerler hepimizin...
Yine de çocuklarımıza, kendi değerlerimizi öğreterek kendi üretimlerini ortaya koyacakları bir gelecek hedeflemeleri gerektiğini anlatmalıyız diye düşünüyorum.
Bir gün bu ülkenin fevkalade değerlerinin, tüm dünyada hak ettiği yeri bulması dileğiyle...
Veteriner Hekim Dr. Ebru TONG
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder